Meme Kanserinde Cerrahi Tedavi



Genellikle  kanserle savaşın ilk aşamasıdır.  Çoğu  hastanın  tedavisi kanserli  dokunun  cerrahi olarak çıkarılması ile başlar. Beraberinde koltukaltı lenf bezleri de temizlenir. 
Günümüzde meme kanserinin tedavisinde, cerrahi girişimin birkaç farklı uygulaması vardır. Bu uygulamalar temel olarak, memenin alınmadan korunmasına yönelik olanlar ve memenin tümünün çıkartılmasına yönelik olanlar olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Meme kanseri ameliyatlarının  tarihsel gelişimine bakılacak olursa,  önceleri ,  tüm meme dokusu ve meme altındaki kas gruplarını da içine alan büyük cerrahiler yapılırken zaman içinde yapılan araştırmalar  ve tıbbi gelişmeler  neticesinde  daha erken  konulabilen  kanser teşhisleri ,  yapılan ameliyatların  boyutunu da  minimal hale getirmiştir. Şimdilerde sadece kanserli bölgenin çıkarılması ve memenin korunması , koltukaltı lenf bezlerinden ise örnekleme yapılması  sayesinde hastalarda benzer başarılı sonuçlar alınabilmekte ve  aynı gün evlerine gidebilmektedirler. Memenin tümünün alınması gerektiği durumlarda ise  plastik cerrahi teknikler ile yeniden meme rekonstrüksiyonu yapılması mümkündür.

Cerrahi  tedavileri 2 ana başlıkta incelersek:

a)Meme koruyucu cerrahiler;  kanserli dokunun  çıkarıldığı fakat memenin yerinde kaldığı ameliyatlardır. Özellikle erken evre  meme kanserlerinde, meme koruyucu ameliyatlara ilaveten kalan meme dokusuna  radyaterapi verilmesiyle kür şansı   mastektomi ameliyatları  kadar etkilidir. Bazı  hastalara, meme koruyucu cerrahinin  başarı şansının, mastektomiyle aynı olduğu söylense de hastalar tüm meme dokusunun çıkarılmasıyla daha rahat hissedeceklerini  ifade etmektedirler ve böylelikle radyoterapiden de kurtulmuş olmaktadırlar. Tabii tüm  bu seçeneklerin doktoru tarafından hastaya sunulması ve birlikte uygun bir seçeneğe  karar verilmesi gerekmektedir.

Lumpektomi (Tümörektomi): Tümöral kitlenin etrafındaki küçük orandaki normal meme dokusuyla birlikte çıkarıldığı ameliyatlardır. Koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılması işlemi eklenmelidir. Ve sonrasında mutlaka radyoterapi gereklidir. 
Parsiyel (kısmi) veya segmental  mastektomi (Kadranektomi) : Tümöral kitle ve etrafındaki  genişçe meme dokusunun ve hatta bazen meme altı kas dokularının da  çıkarıldığı ameliyatlardır. Kozmetik sonuçları lumpektomi kadar iyi olmayabilir.  Koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılması işlemi eklenmelidir. Ve sonrasında mutlaka radyoterapi gereklidir.





b)Memenin tamamının alındığı  cerrahiler;

Total  Mastektomi; basit mastektomi (Simple Mastectomy) olarak da adlandırılır. Kanserli doku ile birlikte tüm meme dokusunun çıkarılmasıdır. Koltuk altı lenf bezlerinden biyopsi amaçlı örnekler alınabilir. Bu ayrı bir kesi ile yapılır.  
Modifiye Radikal Mastektomi; kanserli dokuyla birlikte tüm meme dokusu , koltuk altı lenf bezlerinin büyük kısmı  ve bazen de göğüs ön duvarı kaslarının bir kısmını çıkarmak suretiyle yapılan operasyonlardır. 
Radikal  Mastektomi ; kanserli dokuyla beraber tüm meme dokusu, koltuk altı lenf bezlerinin tamamı ve göğüs ön duvarı kaslarının tamamının çıkarıldığı ameliyatlardır. 
Yapılan çalışmalar  göstermiştir ki, radikal mastektominin hastaların sağkalımı açısından  diğer meme cerrahilerine göre hiçbir üstünlüğü  yoktur. Yani  daha küçük bir meme cerrahisi tercih edilerek de aynı başarılı sonuçlara ulaşılabilir. Sadace kanserin ilerlediği az sayıda hastada bu tarz büyük cerrahiler tercih edilmektedir. 









CERRAHİ TEDAVİLERİN KOMPLİKASYONLARI  VE  YAN  ETKİLERİ 

Operasyon bölgesinde ağrı ve hassasiyet, hissizlik oluşabilmektedir. Ağrı kesicilerle kısa zamanda bu şikayetler gerilemektedir. 
Koltuk altı lenf bezi çıkarılmasının en sık görülen komplikasyonu ise operasyon bölgesinde görülen şişliktir. Uzun vadede ise kol şişmeleri ( lenfödem) görülebilmektedir. 
Daha nadir görülen komplikasyonlar ise yara iyileşme problemleri ve  kanamadır.  
Mastektomi ve koltuk altı lenf bezi çıkarılan hastalar operasyon sonrasında kol hareketlerinde zorlanmalar da yaşayabilmektedirler. Bu problemler zaman içinde – aylar bazen yıllar içinde – çözülebilmektedir.


SENTİNEL LENF NODU (BEKÇİ LENF BEZİ) BİYOPSİSİ 

Bu yöntem yakın zamanda uygulanmaya başlanmış olup  amacı ; gereksiz  koltukaltı cerrahilerini engellemektir. Memedeki bir kanser hücresinin ilk göç ettiği bölge olan koltukaltındaki ilk  lenf bezini tesbit etmek ve eğer sıçrama yok ise tüm koltukaltı lenf bezlerini gereksiz yere çıkarmamak esasına dayanır.  
Bu yöntemde, ameliyat öncesi memedeki tümörün etrafına  zararı olmayacak miktarda radyoaktif madde (tiroid ve kemik sintigrafisi için verilen miktardan da az olacak şekilde) ve/veya mavi boya  ince uçlu enjektör aracılığı ile çepeçevre verilerek memeden koltuk altına giden beyaz kan (lenf) yolu ile bunun ulaştığı koltuk altındaki ilk bekçi lenf bezi belirlenir. Bu lenf bezi ameliyat esnasında bulunur ise ameliyathanede hazır bulunan bir patolog  tarafından değerlendirilir ve  sonucuna göre koltukaltı cerrahisi yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Patoloji sonucu, tümör sıçramış olarak gelir ise koltuk altı cerrahisi  yapılarak koltukaltı lenf bezleri tamamen temizlenir. Patoloji sonucu tümör sıçramamış olarak gelir ise koltuk altı cerrahisi yapılmaz. Ve böylelikle  ameliyat bu aşamada sonlanmış olur.